Binalarımızda Vakumlu Yalıtıma Yer Var mı?
Binalarımızda Vakumlu Yalıtıma Yer Var mı?
Binalarımızda Vakumlu Yalıtıma Yer Var mı?
20 Aralık 2013 | PROJE 22. Sayı (Kasım-Aralık 2013) |
Alex Wilson BuildingGreen Dergisi Kurucusu ve Environmental Building News Editörü Binalarımızı yalıtmak için vakumlu yalıtım panelleri kullanmak yüksek maliyeti sebebiyle uygun olmayabiliyor, fakat zamanla bu ürünler farklı uygulama alanlarında daha yaygın hale gelecekler.
Vakumlu yalıtım teoride mükemmel bir fikir... Nedenini anlamak içinse biraz ısı akışı bilmek gerekiyor...
Vakum, ısı transferini nasıl yavaşlatıyor?
Isı transferinin üç yolu var: İletim, taşınım ve ışınım. Ortamdaki hava moleküllerinin çoğu o ortamdan emilirse, yani vakum oluşturulursa, ısı transferi mekanizmalarından ilk ikisini büyük oranda engelleriz.
İletim, ısının molekülden moleküle akmasıdır. Dökme demirden yapılmış tava saplarının ısınma sebebi budur. Kinetik enerji, bir hava molekülünden yanındaki moleküle geçtikçe hava katmanları arasında ısı iletimi gerçekleşir. Eğer biz vakum oluşturarak bu hava moleküllerinin çoğunu ortadan kaldırırsak çok daha az ısı iletimi olacaktır.
Taşınım, moleküllerin yer değiştirmesiyle olan ısı transferidir. Sıcak hava yükselir ve bu akımlar ısı taşır. Örneğin, konvektörlerin (genelde radyatör olarak bilinir) odayı ısıtmasının ana mekanizması taşınımdır. Vakumlu bir ortamda çok daha az hava molekülü olduğu için taşınım neredeyse hiç olmaz.
Vakumda sadece ışınım kayda değer bir miktarda oluşmaktadır; çünkü ışınım hava moleküllerine bağlı değildir. Bu nedenle düşük yayma kuvveti (low-emissivity) olan yüzeyler vakumlu paneller için çok önemlidir. Stanley Thermos şişesi, çeşitli vakumlu yalıtım panellerinde olduğu gibi ışınım yoluyla ısı transferini azaltan parlak ve düşük yayma kuvvetli iç yüzeye sahiptir.
Net sonuca gelirsek; 2,5 santimetre kalınlığında vakumlu yalıtım paneli, panel ortası yalıtım değeri olarak R-25 sağlamaktadır ya da daha çok R-6 ve R-7 değerleri arası standart sert köpük yalıtım ile kıyaslanmaktadır.