Bilinen adreste tebligat

Bilinen adreste tebligat

Bilinen adreste tebligat

Bilinen adreste tebligat:
Madde 10 – Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/3 md.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli
olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt
sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat
buraya yapılır.
Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde
tebligat yapılması caizdir.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E: 2012/25376

K: 2012/40503

T: 27.12.2012

* MERNİS ADRESİNE YAPILAN USULSÜZ TEBLİGAT ( Ödeme Emrinin Borçlunun Mernis Adresine Doğrudan Gönderildiği/Usulsüz Tebligat - Borçlunun Takibi Öğrendiği Tarihin Tebliğ Tarihi Olarak Kabul Edileceği )

* DOĞRUDAN YAPILAN USULSÜZ TEBLİGAT ( Ödeme Emrinin Borçlunun Mernis Adresine Doğrudan Gönderildiği - Borçlunun Takibi Öğrendiği Tarihin Tebliğ Tarihi Olarak Kabul Edilmesi Gerektiği )

* USULSÜZ TEBLİGAT ( Ödeme Emrinin Borçlunun Mernis Adresine Doğrudan Gönderildiği/Usulsüz Tebligat - Borçlunun Takibi Öğrendiği Tarihin Tebliğ Tarihi Olarak Kabulü Gerektiği )

* BORÇLUNUN TAKİBİ ÖĞRENME TARİHİ ( Ödeme Emrinin Borçlunun Mernis Adresine Doğrudan Gönderildiği/Usulsüz Tebligat - Borçlunun Takibi Öğrendiği Tarihin Tebliğ Tarihi Olarak Kabul Edileceği )

7201/m.21, 32

ÖZET: Somut olayda, alacaklı tarafından borçluya karşı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin, borçlunun mernis adresi esas alınmak suretiyle buna ilişkin şerh de düşülerek, doğrudan 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, mahkemece, tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Borçlunun takibi öğrendiği tarih olarak bildirdiği tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine ilişkin karar yerindedir.

DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 28.06.2012 tarih, 14932/23102 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Yeliz Aziz Peker tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR: 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanun'un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır. Söz konusu 7201 Sayılı Yasanın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin madde gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, ancak yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 Sayılı Kanuna göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.

7201 Sayılı Yasanın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde ise, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Muhatap o adreste hiç oturmamış ya da adresten ayrılmış dahi olsa tebligat iade edilmeyecek, 21/2. madde gereğince işlem yapılacaktır. Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek 21/2. madde uyarınca tebligat yapılmalıdır. Somut olayda, alacaklı tarafından borçluya karşı genel haciz yolu ile i1amsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin, 12.5.2011 tarihinde borçlunun mernis adresi esas alınmak suretiyle buna ilişkin şerh de düşülerek, doğrudan 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, mahkemece, tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere borçluya yapılan ödeme emri tebliği usulsüz olup, borçlunun süresinde yapmış olduğu şikayet neticesinde Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince takibi öğrendiği tarih olarak bildirdiği tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine ilişkin yerel mahkeme kararı yukarıda yazılı ilkelere uygun olduğundan Dairemizce onanması gerekirken, bozulduğu anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 28.6.2012 tarih ve 2012/14932 E. - 2012/23102 K. Sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 21,15 TL onama harcının borçludan alınmasına, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Files