GES SÜRECİ

GES SÜRECİ

GES SÜRECİ
GES SÜRECİ
GES SÜRECİ
GES SÜRECİ

Yaklaşık bir buçuk yıldır Ege sahillerinden Ermenistan sınırına kadar neredeyse tüm bölgelerde proje geliştirmiş ve geliştirmeye devam eden; başvuru süreciyle ilgili olarak kılavuz ve broşür gibi dokümanlar hazırlamış ekibin bir üyesi olarak GES proje geliştirme sürecinin üç temel aşaması olduğunu söyleyebilirim. Birinci ve belki de en zor aşaması arazi bulma aşamasıdır.

GES projesi yapma kararı aldığınızda öncelikle bu projeyi nerede yapacağınıza karar vermelisiniz. Bunun için Proje yapacağınız bölgenin ışınım değerleri, sıcaklık değerleri, sis, tozlanma durumu, heyelan ve sel riski gibi bir dizi araştırmalar yapmanız gerekmektedir. Yaptığınız bu analizler sonucunda proje yapacağınız bölgeyi belirlediğinizde öncelikle ilk bakmanız gereken şey ilgi Trafo Merkezinin (TM) kapasite durumu olmalıdır. Ancak bu o kadar da kolay olmayabilir. Zira mevzuata göre her ayın 20’sinde açıklanması gereken TM kapasite bilgisini bir iki dağıtım şirketi dışında güncel olarak bulmanız neredeyse imkansız. Hatta bazen 6-7 ay öncesine ait kapasite durumuna ulaşabilirsiniz. Maalesef Dağıtım Şirketlerin çoğunda Lisanssız Elektrik Başvurularını değerlendiren birimde bir veya iki kişi olduğundan yoğun iş yükünden kaynaklı yapılan başvurular aylık olarak değerlendirilememekte başvuru değerlendirme prosedürü 5-6 ay geriden gelmektedir. Aynı sorun TEİAŞ tarafından her ayın ilk haftası açıklanan “Lisanssız GES/RES Kapasite Tahsis Tablosu” için de geçerlidir. Çünkü Dağıtım Şirketleri tarafından yapılan değerlendirme süreçleri geriden geldiğinden başvurusu yapılmış ama henüz değerlendirmesi yapılmamış bu başvurular için TEİAŞ’a görüş sorulmadığından ilgili başvuruların yapıldığı TM kapasite bilgisi TEİAŞ’ın “Lisanssız GES/RES Kapasite Tahsis Tablosu”nda da mevcut olmayacaktır. Bu durumda ciddi bir risk alarak ilerlemeniz gerekecektir. Zira birazdan anlatacağım tüm süreçlerden ilerleyerek yaptığınız başvuru önceki aylarda yapılan başvuruların TM kapasitesini doldurması nedeniyle düşebilir.

Bu riski göze alarak arazi arama işine başladığınızda bu süreci neden en zor aşama olarak tanımladığımı anlayacaksınız. Çünkü bulmanız gereken arazi öncelikle “kuru marjinal tarım arazisi” olmalıdır. Aksi taktirde mevzuat gereği başvuru yapamazsınız. Peki “kuru marjinal tarım arazisi” nedir? Mevzuata göre kuru marjinal tarım arazisi toprak kalınlığının 50 cm’nin altında olduğu ve arazi eğiminin yıllık ortalama yağışın 640 mm’nin altında olduğu yerlerde %8’den, 640 mm veya üzerinde olduğu yerlerde ise %12’den fazla olduğu arazilerdir. Peşinen söyleyeyim hazine arazileri ve meralar dışında kuru marjinal tarım arazisi bulmak çok kolay değil. Çünkü bu nitelikteki arazileri kimse sahiplenmediğinden genelde bu tarz araziler hazine veya mera arazisi olarak tescil edilmiştir. Diyelim ki şansınız yaver gitti ve istediğiniz büyüklükte bir arazi buldunuz. Bu arazi eğer eğimliyse mutlaka güneye eğimli olmalı ve etrafında gölgeleme yapacak herhangi bir yükseltinin olmaması gerekmektedir. Bulduğunuz arazi tüm bu koşulları taşıyor; ancak kadastro yolu yoksa yapacağınız en iyi şey yeni bir arazi bakmak olacaktır. Zira yolu olmayan bir arazide mevzi imarı yapamayacağınızdan santral yapmanız da mümkün olmamaktadır. Peki diyelim ki bulduğunuz arazinin yolu da var. Bu durumda artık arazi işi tamamdır diyebilir miyiz? cevap yine hayır olacaktır. Çünkü arazinin yakınlarında bir orta gerilim (3/0 Pigeon) dağıtım hattının ve bu hata ulaşabileceğiniz resmi bir yolun olması gerekmektedir. bulduğunuz arazinin bu koşulu da sağladığını farz edelim. Şimdi de karar vermeniz gereken araziyi satın alarak mı ilerleyeceksiniz yoksa en azından çağrı mektubu alana kadar kiralayarak mı ilerleyeceksiniz. Mantıken riskinizi azaltmak için kiralama seçeneğiyle ilerlemeniz sizin çıkarınıza olacaktır; ancak bu seçeneği kabul edecek arazi sahibi bulmanız da kolay olmayacaktır. Arazi sahiplerini bir şekilde ikna etseniz bile kiralama sonunda satın alacağınız rakam kiralama yapmadan satın alacağınız rakamın çok üstünde olacaktır. Şimdi diyelim ki yukarıda bahsettiğim koşullara uygun araziyi buldunuz ve bir şekilde arazi sahibini kiralama konusunda ikna ederek arazi kiralama anlaşmasını belli bir kiralama bedelini peşin ödeyerek imzaladınız.

Artık Proje geliştirme sürecinin ikinci aşaması olan başvuru aşamasına geçebilirsiniz. İlk önce bir harita mühendisinden arazinin koordinatlarının işli olduğu 1/25000lik harita   temin etmeniz gerekmektedir. 1/25000lik haritanın ve tapu örneğinin ekinde olduğu bir dilekçe ile Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Tarımsal Altyapı Değerlendirme Şube Müdürlüğüne arazi sınıfının tespiti için başvuruda bulunmanız gerekmektedir. Tarım Müdürlüğü araziye gidip gerekli analizleri yapmadan önce İl özel idaresine ve Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğüne 1/25000lik haritanız ile birlikte ilgili arazinin herhangi mevcut veya planlanan bir sulama projesi kapsamında olup olmadığını resmi yazı ile soracaktır. Bu yazışmaların posta ile yapılmasını beklerseniz dilekçenize cevabını 2 ay gibi bir sürede ancak alabilirsiniz. Ama zaten TM kapasitesinin dolması gibi bir risk ile karşı karşıya olduğunuzdan böyle bir lüksünüz yok. Bu durumda dua edin de DSİ Bölge müdürlüğü tarım başvurusu yaptığınız ilde olsun aksi taktirde iki il arasında mekik dokumanız gerekecektir. Tüm bu yazışmaları elden takip etseniz bile 1 aydan önce dilekçenize cevap alırsanız kendiniz şanslı sayabilirsiniz.

Bu aşamada Tarım müdürlüğündeki bu işlemin yanında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne de başvuru yapmanız gerekebilir. Bu konuda TEDAŞ Genel Müdürlüğünün 14/09/2015 tarih ve E.46645 sayılı yazısı ile işiniz biraz daha kolay. Eğer başvurduğunuz parselde aynı tüzel kişiliğe ait 1 MW’ın üzerinde başvurunuz yoksa (örneğin 5 MW için 5 farklı tüzel kişilik kullandıysanız) herhangi bir işlem yapmanıza gerek yok. Ancak tek tüzel kişilik ile 1 MW ve üzeri başvurunuz (örneğin 5 MW başvuru için tek şirket) varsa ve bu başvurular toplamı 10 MW altındaysa o zaman ÇED Gerekli Değildir kararı aldırmanız gerekmektedir. Bunun için bir ÇED firması ile anlaşıp Proje Tanıtım Dosyası hazırlatmanız gerekmektedir. Bu hizmet için ÇED firmalarına 5-10 bin lira hizmet bedeli; yatırım bedeliniz 1-10 milyon lira arasındaysa 13.750 TL; 10-100 milyon lira arasındatsa 20.350 TL; Çevre Düzen Planı için ise iline göre değişmekle beraber 170-510 TL arası bir ödeme yapmanız gerekmektedir. Eğer şanslıysanız ÇED gerekli değildir kararını bir aydan önce aldırabilirsiniz.

Bu işlemler ile beraber her bir MW’a kadar olan başvurularınız için bir tüketim noktası, başka bir ifade ile elektrik aboneliği temin etmeniz gerekmektedir. Bunun için elektrik aboneliği olan boş ofis, dükkan veya depo gibi yerler kiralamanız gerektedir.

Başvuru sürecinde hazırlamanız gereken bir diğer belge de Projenin Tek Hat şemasıdır. Eğer elektrik mühendisi değilseniz bir elektrik mühendisinden hizmet alarak tek hat şemasını hazırlatmanız gerekmektedir.

Kadastro onaylı aplikasyon krokisi de hazırlatmanız gereken bir diğer evrak. Eğer 100 dönüm büyüklüğünde bir arazi de başvuru yapıyorsanız yaklaşık 1.300 lira bir harç bedeli ödeyerek bu belgeyi hazırlatabilirsiniz.

Tüm bu belgeleri aldıktan sonra yapmanız gereken Teknik Değerlendirme Formu ile Başvuru Formunu doldurmak; 377 lira olan başvuru bedelini yatırıp ilgili Dağıtım Şirketine başvurmaktır. Yukarıda bahsettiğim tüm bu süreler ise en iyi ihtimalle 2 aylık bir zamanınızı almaktadır. Bu süre bazen 4-5 ayı bulmaktadır.

Dağıtım Şirketine başvurduktan sonra başvurunuzun olumlu veya olumsuz olarak duyurulması bazen 6-7 ayı bulmaktadır. Başvurunuz olumsuz olarak değerlendirilirse en az iki aylık emeğiniz ve bu süreçte araziyi aldıysanız arazi bedeli, kiraladıysanız kira bedeli dahil yukarıda bahsettiğim ve bahsedemediğim tüm harcamalarınız boşa gitmiş olacaktır.

Başvurunuz olumlu sonuçlanıp çağrı mektubu almaya hak kazandıysanız Proje Geliştirici olarak işiniz bitmemekte; proje geliştirme sürecinin üçüncü ve son aşamasına geçmektesiniz. Yalnız bu aşamada genellikle bir yatırımcı ile anlaşma imzalanarak yatırımcı adına imar süreci yürütülmektedir. Proje Geliştiricinin sorumluluğunda yürütülen imar sürecinde öncelikle, yaklaşık 20 kamu kurum ve kuruluşundan imar görüşleri toplanmakta, imar planına esas jeolojik-Jeoteknik raporlar hazırlanmakta, zemin etütleri yapılmakta, toprak koruma projesi hazırlanmakta, halihazır harita ile 1/1000 ve 1/5000 İmar planı yapım işleri yapılmakta, kadastro uygulama dosyası hazırlanmakta ve son olarak İnşaat ruhsatı alınarak üçüncü aşama sonlandırılmaktadır. Her ne kadar üçüncü aşamadaki işlerin çoğu başka firmalardan hizmet alınarak yapılsa da bu hizmet alım işleri, işin sorumluğu ve koordinasyonu Proje geliştiricinin sorumluluğunda olarak devam etmektedir.

İnşaat ruhsatının alınması sonrasında GES Geliştirme süreci bitmiş olur. Bundan sonraki aşama EPC aşaması olup bu konuya ilişkin süreçleri başka bir yazımda siz değerli okuyucularımızla paylaşacağım.